Ney’in Hikayesi

İzmirde Ali hoca sormuştu, ‘Neyin hikayesini bilir misin Özgecan?’ diye. Neyin hikayesi dedim, neyin neyin dedi 🙂 Neyin hikayesini hocam dedim.. Önce bir kahkaha attı sonra başladı anlatmaya:

Ney’den bahsediyorum dedi. Hani üflemesini bilen biri gelip üflediğinde ruhuna dokunan, seni başka alemlere götüren, muhteşem sesler çıkartan. İşte o ney ne zorluklarla o hale gelir bilir misin? Önce yeterli olgunluğa ulaşmış kamışlar bulunur, toplanır. Kurutulmaya bırakılır. Sonra önce kızgın ateşe, sonra soğuk suya atılır. İçi oyulur. Sonra yine kızgın ateşe ve soğuk suya atılır delikleri açılır. O deliklerin nerden açılacağı ustalık işidir. Ön tarafına 6, arka tarafına 1 delik açılır ve kurumaya bırakılır. Ne çileler çeker o hale gelmek için bilir misin? Ama hazır hale geldiğinde, üflemesini bilen biri bir üfler, yeryüzü ve gökyüzü harekete geçer ♥ Muazzam sesler çıkartır. Peki dedi senin de 7 deliğin yok mu? İlahi nefes sana üflediğinde çıkıyor mu senden de öyle sesler???

Yok dedim çıkmıyor 🙁 O nefes içimde bir yerlerde sönüyor, dolaşamıyor doğal düzeninde. Halbuki doğduğumuzda ne kadar da açık ve doğal geliyoruz dünyaya. Sonra hayatın gerçekleri başlıyoruz tıkanmaya. Belki doğarken sıkıntı çıktı, ya da anne sütünü yeteri kadar alamadınız, konuşmak istiyordunuz belki sizi dinlemediler, ya da ilgisiz ve hatta sevgisiz hissettiniz. Sonra ilk okul öğretmeni, taktı kafaya belki de sizi. Yalancılıkla suçlandınız, ya da yaramazlıkla. Sizden daha iyi öğrenciler oldu, mahçup oldunuz. Tahtada yuhlandınız. Sınıf arkadaşınız doğum gününe sizi davet etmedi. Ailenizi yeteri kadar mutlu edemediğinizi düşündünüz. İlk aşk acısı, beğenilmediniz. Görülmediniz. Anlaşılamadınız. Haksızlığa uğradınız…

Her nefessiz kaldığınızda enerji alanınızda bir tıkanıklık oluştu. Sonra bir tıkanıklık daha. Bir tıkanıklık daha. Bu tıkanıklıklar çoğaldıkça enerji bedeninizden akamaz hale geldi. İlahi gücü hissedemez hale geldiniz. İyice yalnızlaştınız, korktunuz, öfkelendiniz, saklandınız, yok oldunuz. Aslında hala ilahi nefes size üflüyor ama o nefes bedenlerimizden tıkanıklıklar sebebiyle akamıyor ki. İşte böyle başladı çakra temizleyiciler 🙂 Yoksa siz hala çakralarınızı açtırmadınız mı? Biri karşınıza çıkıp da kök çakranızda tıkanıklık var o yüzden oluyor bunlar demedi mi 🙂

İşte böyle, bir ney hikayesi sayesinde tekrar geri döndüm enerji meselelerine. Biliyorum insan olarak çok özelliklerimiz var aslında hiç farkına varamadığımız. Beynimizin daha hala küçücük bir miktarını kullanıyoruz. Dünyaya oyun oynamaya geliyoruz aslında. Oyunun en zevkli yanı, doğduğumuz anda tüm hafızamız siliniyor, kim olduğumuzu unutuyoruz. Kendi planladığımız labirentlerin içinde kayboluyoruz, isyan ediyoruz. Başkalarını suçluyoruz. İkilik yaratıyoruz. Haklı haksız kavgalarına giriyoruz. Halbuki bir gün bir uyansak! Bir hatırlasak kim olduğumuzu… İşte o zaman öyle sesler çıkacak ki bizden. Bülbüller bizi kıskanacak.

Devo Minas dedi ki burası melekler okulu. Hepimiz staja geldik. Saraydan prensesi kaçırmayı becerirsek ikinci aşamaya geçeceğiz :)))

Osho Afroz, 2014 Sannyass Celebration
Osho Afroz, 2014 Sannyass Celebration

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *